25 Temmuz 2007 Çarşamba

Operasyonun Adı Irak, Hedefi İse Türkiye dir !

ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayarak başlattığı savaşla ilgili tartışmalar savaşla birlikte devam ediyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün, ABD'nin Türkiye'de savaş lobisi oluşturmak için dağıttığını açıkladığı 200 milyon doları alan basın kuruluşları ile köşe yazarlarının yaptığı savaş çığırtkanlığına karşın Türk halkı ve hükümetinin hiçbir şekilde tasvip etmediği bu savaşın Türkiye için ne anlama geldiğini ise kimse tartışmıyor. Komplo.Org bu sorunun yanıtını almak için Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski daire başkanı Mahir Kaynakla görüştü. İstihbarat analizlerini aldığımız Prof. Dr Kaynak ABD askeri harekâtının esas hedefinin Türkiye olduğunu belirtiyor. Irak'a yönelik ABD saldırısının arkasında gerçekten bazı analizcilerin ifade ettiği gibi petrol ve ekonomik kaygılar mı yatıyor? ABD'nin Irak'a yönelik saldırısına birkaç açıdan bakmak gerekiyor. Bu anlamda 11 Eylül saldırıları sonrasında ABD iç politikası ve güvenlik doktrininde yaşanan değişimleri görmeden ve de ABD ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntıları anlamadan yapılacak tüm analizlerin doğru olmayacağı kanaatini taşıyorum. Türkiye'deki genel kanı ABD yönetimlerinin hep aynı eksende hareket eden bir dizinin parçaları olduğu yönündedir. Hâlbuki şu bilinen bir gerçektir ki; ABD yönetimini Cumhuriyetçi parti ele geçirirse kesinlikle ABD uluslararası politikada askeri ağırlıklı ve tepki toplayan bir çizgi izleyecektir. Demokrat Parti iktidarlarında ise yeryüzü hâkimiyeti için izlenecek politikanın ekonomi ve istihbarat ağırlıklı olduğunu göz ardı edemeyiz. Bu yüzden Bush yönetimi iktidara gelir gelmez dünyanın ısınacağına ilişkin ilk sinyaller geldi diyebiliriz. ABD'yi yöneten önemli lobilerin -petrol, enerji, silah ve demir-çelik gibi- desteklediği Cumhuriyetçi Partinin kendisini iktidara getirenlere ödenmesi gereken diyet borçları olduğu için bu harekâtı bu yönetimle gerçekleştirmek daha kolay olacaktır. Yani aslında Cumhuriyetçi Başkan Bush bir savaş çıkarması için hileli sayılabilecek bir seçimle iktidara getirildi diyebiliriz? Bir noktada evet. Ancak Bush yönetiminin de bir savaş için meşru bir nedene ihtiyaç duyduğunu unutmamak gerekiyor. Bu öyle bir gerekçe olmalıydı ki insanları razı edebilsin ve bir yandan da ABD yönetiminin elini güçlendirsin. 11 Eylül 2001 tarihinde yaşanan saldırılar Başkan Bush'un elini bir nebze güçlendirdi ancak bu seferde ABD ekonomisinin içinde bulunduğu kritik durum ve ABD kabinesi içindeki 'Şahinlerin' aceleci tavrı Başkanı zor duruma düşürdü. Şahinler denen grubun ilişkilerine baktığımız zaman önemli bir kısmının uluslararası petrol şirketlerinin eski yöneticileri olması yüzünden olayın bu kadar basit olduğunu düşünebilirsiniz ancak burada da bir takım hatalı neticeler çıkacaktır. ABD petrolü ele geçirmek değil, petrolün akışını kontrol etmek istiyor. İkisi birbirinden oldukça farklıdır, mesela Irak'a yeni bir yönetim atarsınız ancak petrolü yeni Fransız ve Ruslar çıkarır ancak sizin şartlarınızda bunu yaparlar kastettiğim şey bu. Irak operasyonunun esas amacı petrol olmadığına göre size göre bu saldırının ana hedefi nedir? ABD'nin Irak'a yönelik askeri harekâtının ana amacının politik olduğunu düşünüyorum. ABD dünyaya kendisine göre yeniden bir nizam veriyor. 1990 yılında Baba George Bush tarafından başlatılan ancak yarım kalan bir planın tamamlanması söz konusu bana göre. "Yeni Dünya Düzeni" olarak bilinen planın bir parçası olarak bu operasyonu değerlendirmek gerekiyor. "Yeni Dünya Düzeni" Türkiye'de hala pek tartışılmıyor ancak ABD'nin dünyaya vermek istediği yeni şeklin temel felsefesini burada aramakta fayda vardır. ABD'nin dünyanın tek hâkimi ve Pax-Americana yani ABD imparatorluğu özlemini ortaya koyan bu sistemin devamı için engellerin bir şekilde ortadan kaldırılması gerekiyor. Başkanın 'şer ekseni' olarak açıkladığı ülkeler kendi başlarına değil arkalarında bulunan uluslararası destekle incelenirse ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Kuzey Kore- Çin, Libya-AB gibi. Burada ABD yönetiminin yapacağı en büyük hata bana göre İran'a yönelik bir askeri harekâta girişilmesi olacaktır. İran 5000 yıllık devlet kültürü olan çok güçlü bir ülke ve etkin bir istihbarat örgütü ve iyi uluslararası ilişkileri var. Almanya ve Rusya ile kurduğu güçlü ilişkilerin dışında, atom silahlarına da sahip olduğu biliniyor. Bütün bunlara karşın İran'a yapılacak bir saldırının mantıklı gerekçeleri olması için başka olaylar olması gerekir. Mesela kışkırtma amaçlı bazı saldırılar olabilir. Operasyon Türkiye'yi nasıl etkileyecektir? Bana göre operasyonun adı Irak esas hedefi ise Türkiye’dir. ABD Ortadoğu'ya vermek isteği yeni düzen için kendisine Türkiye'yi üs olarak seçmek istiyor. Türkiye'nin İsrail'den sonra ABD'nin ikinci üssü olmayı kabul etmesi ülkemizi uluslararası terörün yeni hedefi haline getirecektir. Ankara bu rolü oynamayı kabul etmezse Kuzey Irak'taki ‘de facto’ Kürt devleti bu rol için hazırlanmaktadır. Türkiye'nin yapması gereken aslında çok basitti. 1991 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a ben durumu anlatmış ve ABD himayesinde bir Kürt devletinin eninde sonunda kurulacağını söylemiş ve eklemiştim: "Yetenekli kaçakçılardan bir organize kaçakçılık şebekesi kuralım ve buradaki devleti iktisadi olarak Türkiye'ye bağlayalım. Bu durumda Kürt devletinin elini kolunu bağlamış ve angaje hale getirmiş oluruz." Özal bu teklifimi ciddiye aldı ancak uluslararası gelişmeler ve Türkiye içindeki şartlar zamanla bu önerimizin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Üzerinde durulması gereken muhım konular bunlar efendim